to analyze
01
incelemek
to examine or study something in detail in order to explain or understand it
Transitive: to analyze sth
Örnekler
The scientist needed to analyze the data to draw meaningful conclusions from the experiment.
Bilim insanının, deneyden anlamlı sonuçlar çıkarmak için verileri analiz etmesi gerekiyordu.
In literature class, students were asked to analyze the symbolism in the novel.
Edebiyat dersinde, öğrencilerden romandaki sembolizmi analiz etmeleri istendi.
02
analiz etmek
to look at something closely to understand its parts
Transitive: to analyze structure or composition of something
Örnekler
The chemist will analyze the compound to determine its chemical composition.
Kimyager, kimyasal bileşimini belirlemek için bileşiği analiz edecek.
To identify the mineral 's composition, the geologist will analyze its crystal structure.
Mineralin bileşimini belirlemek için jeolog, kristal yapısını analiz edecek.
03
analiz etmek
to examine someone's thoughts, emotions, and behaviors to understand their unconscious motives or psychological state
Transitive: to analyze a psychological factor
Örnekler
She sought professional help so the psychologist could analyze her past trauma.
Geçmiş travmasını analiz etmesi için psikologdan profesyonel yardım aldı.
The therapist analyzed the patient ’s dreams to uncover hidden feelings of anxiety.
Terapist, hastanın kaygıya dair gizli duygularını ortaya çıkarmak için rüyalarını analiz etti.
04
analiz etmek, ayrıntılı olarak incelemek
to break down and study something in detail, often using scientific or systematic methods
Transitive: to analyze a scientific sample
Örnekler
The linguist analyzed the sentence to understand its grammatical components.
Dilbilimci, dilbilgisel bileşenlerini anlamak için cümleyi analiz etti.
The scientist analyzed the sample to identify its elements.
Bilim insanı, öğelerini belirlemek için örneği analiz etti.
Leksikal Ağaç
analytic
analyticity
analyzable
analyze
