to assimilate
01
özümsemek, içselleştirmek
to fully comprehend and integrate information or ideas
Transitive: to assimilate information or ideas
Örnekler
Students took time to assimilate the historical events discussed in class, connecting them to broader societal contexts.
Öğrenciler, sınıfta tartışılan tarihi olayları daha geniş toplumsal bağlamlara bağlayarak özümsemek için zaman ayırdılar.
With patience and practice, language learners can assimilate grammar rules and vocabulary more effectively.
Sabır ve pratikle, dil öğrenenler dilbilgisi kurallarını ve kelime bilgisini daha etkili bir şekilde özümseyebilir.
02
benzetmek
to make something resemble another
Transitive: to assimilate sth to sth
Örnekler
The design was assimilated to the original blueprint, ensuring consistency.
Tasarım, orijinal plana asimile edildi, tutarlılık sağlandı.
The small businesses assimilated their operations to the larger corporations' methods.
Küçük işletmeler, operasyonlarını büyük şirketlerin yöntemlerine asimile etti.
03
asimile etmek, uyum sağlamak
to integrate into a new environment, often by adopting its language, norms, values, and practices
Intransitive: to assimilate into a new environment
Örnekler
Immigrants often face challenges as they try to assimilate into a new society while preserving their cultural identity.
Göçmenler, kültürel kimliklerini korurken yeni bir topluma asimile olmaya çalışırken genellikle zorluklarla karşılaşırlar.
The company encouraged new employees to assimilate quickly into its corporate culture by attending orientation programs.
Şirket, yeni çalışanları oryantasyon programlarına katılarak kurumsal kültürüne hızla asimile olmaya teşvik etti.
04
özümsemek, asimile etmek
to change a sound in a word so that it becomes more like another neighboring sound
Transitive: to assimilate a speech sound
Örnekler
The " n " sound in " ten bucks " is often assimilated to sound like " m, " making it sound like " tem bucks. "
"Ten bucks"daki "n" sesi genellikle "m" gibi duyulacak şekilde asimile edilir, bu da "tem bucks" gibi duyulmasına neden olur.
When speaking quickly, the " t " in " cat food " is assimilated to sound like " k, " resulting in " cak food. "
Hızlı konuşurken, "cat food"daki "t" harfi "k" gibi ses çıkarmak için asimile edilir, bu da "cak food" ile sonuçlanır.
05
özümsemek, emmek
(of organisms) to absorb and incorporate nutrients or substances from their environment into their own tissues or cells
Transitive: to assimilate nutrients or substances
Örnekler
The plants assimilate nutrients from the soil through their roots.
Bitkiler, kökleri vasıtasıyla topraktan besinleri özümser.
The bacteria assimilated the sugars in the environment for energy.
Bakteriler, enerji için çevredeki şekerleri özümsedi.
Leksikal Ağaç
assimilating
assimilation
assimilative
assimilate
assimil



























