raid
raid
reɪd
reyd
British pronunciation
/ɹˈe‍ɪd/

"raid"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

to raid
01

baskın yapmak

(of police) to unexpectedly visit a person or place to arrest suspects or find illegal goods
Transitive: to raid a place
to raid definition and meaning
example
Örnekler
The narcotics division decided to raid the suspected drug den to apprehend the traffickers.
Narkotik şubesi, kaçakçıları yakalamak için şüpheli uyuşturucu inine baskın düzenlemeye karar verdi.
The police received a tip about illegal activities and decided to raid the warehouse at dawn.
Polis, yasa dışı faaliyetler hakkında bir ihbar aldı ve şafakta depoyu baskın yapmaya karar verdi.
02

taaruz etmek

to enter a place and remove or take away a large number of things quickly and illegally, often as part of a criminal enterprise or activity
Transitive: to raid a place
example
Örnekler
The thieves raided the jewelry store and stole millions in diamonds.
Hırsızlar kuyumcu dükkanına baskın düzenledi ve milyonlarca değerinde elmas çaldı.
The criminals planned to raid the mansion, but the police arrived just in time.
Suçlular malikaneyi baskın yapmayı planladı, ancak polis tam zamanında geldi.
03

baskın yapmak, yağmalamak

to quickly and secretly take something from a place
Transitive: to raid sth
example
Örnekler
He raided the kitchen in the middle of the night, eating everything in sight.
O gece yarısı mutfağa baskın yaptı, görüş alanındaki her şeyi yedi.
After the party, he raided the fridge, looking for leftovers.
Partiden sonra, artıkları aramak için buzdolabını baskın yaptı.
04

baskın yapmak, hücum etmek

to acquire control of a company by purchasing a large percentage of its stock
Transitive: to raid a company
example
Örnekler
The billionaire planned to raid the smaller company, aiming to take over its operations.
Milyarder, operasyonlarını devralmayı hedefleyerek daha küçük şirketi devralmayı planladı.
A group of investors raided the company ’s stock, hoping to profit from its assets.
Bir grup yatırımcı, varlıklarından kar etmek umuduyla şirketin hisselerini baskın yaptı.
Raid
01

baskın

a surprise attack against a place or a group of people
Wiki
example
Örnekler
The special forces unit planned a nighttime raid on the enemy compound to capture high-value targets.
Özel kuvvetler birimi, yüksek değerli hedefleri ele geçirmek için düşman kompleksine gece baskını planladı.
The village was left in ruins after a sudden raid by bandits who stole livestock and supplies.
Köy, hayvanları ve malzemeleri çalan haydutların ani bir baskını sonrasında harabeye döndü.
02

a manipulative financial maneuver aimed at profiting by deceiving or exploiting investors

example
Örnekler
The company collapsed after a stock raid by insiders.
Regulators launched an inquiry into the alleged market raid.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store