armchair
arm
ɑ:rm
arm
chair
ʧɛr
çer
British pronunciation
/ˈɑːmt‍ʃe‍ə/

"armchair"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

Armchair
01

koltuk

a chair with side supports for the arms and a comfortable backrest, often used for relaxation or reading
armchair definition and meaning
example
Örnekler
The dog loves to curl up in the armchair when no one ’s looking.
Köpek, kimse bakmıyorken koltukta kıvrılmayı sever.
He sank into the armchair after a long day at work.
Uzun bir iş gününün ardından koltuka çöktü.
armchair
01

koltuk, koltuğundan

providing opinions and advice without actual expertise or experience
example
Örnekler
Despite never having been to a farm, Jack is always armchair farming, lecturing everyone on the intricacies of agricultural practices.
Hiç bir çiftliğe gitmemiş olmasına rağmen, Jack her zaman koltuk tarımı yapıyor, herkese tarım uygulamalarının incelikleri hakkında ders veriyor.
Sarah, with no background in finance, tends to be armchair investing, confidently giving advice on stock markets without any firsthand involvement.
Finans geçmişi olmayan Sarah, herhangi bir doğrudan katılımı olmadan borsalar hakkında kendinden emin tavsiyeler vererek koltuk yatırımcılığı yapma eğilimindedir.
02

emekli, kenarda duran

not directly involved or participating in an activity, often reffering to someone who used to be actively involved but is now retired
example
Örnekler
After retiring from coaching, he became an armchair critic of the team's performance.
Koçluktan emekli olduktan sonra, takımın performansının bir koltuk eleştirmeni oldu.
As an armchair traveler, she enjoys reading about exotic destinations but prefers not to travel herself.
Koltuk gezgini olarak, egzotik destinasyonlar hakkında okumaktan hoşlanır ama kendisi seyahat etmeyi tercih etmez.
03

koltuk, evden

experienced or done away from the actual place where the action is happening, particularly from the comfort of one's home
example
Örnekler
She enjoyed armchair travel by watching documentaries about exotic destinations from the comfort of her living room.
Oturma odasının konforunda egzotik yerler hakkında belgeseller izleyerek koltuk seyahatinin tadını çıkardı.
Rather than attending the game, he preferred armchair sports, watching matches on television with friends.
Maça gitmek yerine, koltuk sporlarını tercih etti, arkadaşlarıyla maçları televizyonda izledi.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store