to fight
01
kavga etmek
to take part in a violent physical action against someone
Intransitive
Örnekler
The soldiers bravely fought on the front lines during the war.
Askerler savaş sırasında cephe hattında cesurca savaştı.
It's essential to find peaceful resolutions rather than resorting to fighting in conflicts.
Çatışmalarda dövüşmeye başvurmak yerine barışçıl çözümler bulmak esastır.
1.1
tartışmak, kavga etmek
to argue over something
Intransitive: to fight | to fight over sth
Örnekler
They fought over where to go for dinner.
Akşam yemeği için nereye gideceklerini tartıştılar.
The two friends fought because of a misunderstanding.
İki arkadaş bir yanlış anlaşılma yüzünden kavga etti.
1.2
çaba göstermek
to make a strong and continuous effort to achieve something
Intransitive: to fight for a cause
Örnekler
She fought for equal opportunities in the workplace throughout her career.
O, kariyeri boyunca iş yerinde eşit fırsatlar için savaştı.
She fought for women ’s rights throughout her entire career.
O, tüm kariyeri boyunca kadın hakları için mücadele etti.
Fight
01
kavga, dövüş
a situation that involves violent action in physical form
Örnekler
The fight between the two rivals attracted a large crowd.
İki rakip arasındaki kavga büyük bir kalabalık çekti.
The bar fight left several people injured and property damaged.
Bardaki kavga birkaç kişinin yaralanmasına ve mülkün zarar görmesine neden oldu.
1.1
muharebe, savaş
a hostile meeting of opposing military forces in the course of a war
1.2
boks maçı
a boxing or wrestling match
1.3
çaba
an aggressive willingness to compete
Örnekler
After the fight about the broken vase, they did n't talk for a week.
Kırık vazo hakkındaki kavgadan sonra bir hafta boyunca konuşmadılar.
The fight about homework rules ended in a compromise.
Ödev kuralları hakkındaki mücadele bir uzlaşmayla sonuçlandı.
02
mücadele, savaş
the will, energy, and strength to keep trying to achieve or prevent something
Örnekler
Despite facing numerous setbacks, her fight to achieve her dream of becoming a doctor never wavered.
Pek çok engelle karşılaşmasına rağmen, doktor olma hayalini gerçekleştirme mücadelesi asla sarsılmadı.
He showed incredible fight in his battle against cancer, refusing to let the illness dictate his life.
Kanserle savaşında inanılmaz bir mücadele gösterdi, hastalığın hayatını yönetmesine izin vermedi.
Leksikal Ağaç
fighter
fighting
fighting
fight
