to cram
01
tıkmak, doldurmak
to forcefully or tightly pack a space with a large amount of something
Transitive: to cram sth somewhere
Örnekler
In preparation for the move, they needed to cram their belongings into boxes.
Taşınmaya hazırlanırken, eşyalarını kutulara tıkmak zorunda kaldılar.
Trying to organize the closet, she had to cram the shoes onto the shelf.
Dolabı düzenlemeye çalışırken, ayakkabıları rafa tıkmak zorunda kaldı.
02
tıka basa doldurmak, tıkmak
to fill or pack a container with people or objects that seem to exceed its capacity
Transitive: to cram a container with sth
Örnekler
The tiny closet was crammed with clothes, making it difficult to find anything.
Küçük dolap kıyafetlerle tıka basa doluydu, bu da bir şey bulmayı zorlaştırıyordu.
The movers crammed the moving van with furniture and boxes, making sure to utilize every inch of space.
Taşıyıcılar, mobilya ve kutularla taşıma kamyonunu tıka basa doldurdular, her santim alanı kullandıklarından emin oldular.
03
tıkmak, sıkıştırmak
to force or rush someone to study or memorize information within a short period
Transitive: to cram sb
Örnekler
The teacher decided to cram her students before the final exam to ensure they covered all the key topics.
Öğretmen, öğrencilerinin tüm önemli konuları kapsadığından emin olmak için final sınavından önce onları tıkmaya karar verdi.
Feeling unprepared, Sarah asked her friend to cram her with important formulas the night before the math test.
Hazırlıksız hisseden Sarah, matematik sınavından önceki gece arkadaşından onu önemli formüllerle tıka basa doldurmasını istedi.
04
tıkmak, yüklenmek
to engage in intense and concentrated studying within a limited timeframe, typically right before an examination
Intransitive
Örnekler
As the final exams approached, Sarah had to cram all night to catch up on the semester's material.
Final sınavları yaklaşırken, Sarah dönem materyalini yetiştirmek için bütün gece yoğun çalışmak zorunda kaldı.
Feeling unprepared, Jack decided to cram for his history test the night before.
Hazırlıksız hisseden Jack, tarih sınavına bir gece önce yoğun çalışma yapmaya karar verdi.



























