Ara
to assert
01
ileri sürmek (emin bir şekilde), açıklamak, belirtmek
to clearly and confidently say that something is the case
Transitive: to assert sth | to assert that
Example
In an interview last month, the athlete asserted that dedication and hard work will always lead to achieving fitness goals.
Geçen ayki bir röportajda, sporcu fedakarlık ve sıkı çalışmanın her zaman fitness hedeflerine ulaşmayı sağladığını iddia etti.
During the debate, the politician asserted their stance on the controversial issue.
Tartışma sırasında, politikacı tartışmalı konu hakkında kendi görüşünü öne sürdü.
02
doğru olduğunu beyan etmek
to behave confidently in a way that demands recognition of one's opinions
Transitive: to assert oneself
Example
She always asserts herself in meetings, making her opinions known without hesitation.
Toplantılarda kendine güvenle ifade ederek, her zaman görüşlerini tereddüt etmeden açıklar.
Despite her quiet demeanor, she can assert herself when necessary to get her point across.
Sakin tavırlarına rağmen, fikirlerini ifade etmek gerektiğinde kendine güvenle ifade edebilir.
03
gücünü göstermek
to behave in a confident way to cause people to recognize one's authority or right
Transitive: to assert one's authority or right
Example
The coach asserted his authority on the field, demanding discipline from his players.
Koç, oyuncularından disiplin talep ederek otoritesini öne çıkardı.
He asserted his dominance in the negotiation room, leaving no room for compromise.
Müzakere odasında egemenliğini öne çıkardı, uzlaşma için hiçbir yer bırakmadı.
04
iddia etmek, savunmak
to state or provide evidence to prove the existence or truth of something
Transitive: to assert a truth or fact
Example
The lawyer presented compelling witness testimonies to assert the innocence of her client.
Avukat, müvekkilinin masumiyetini savunmak için ikna edici tanık ifadeleri sundu.
The archaeologist discovered ancient artifacts that assert the existence of an advanced civilization in the region.
Arkeolog, bölgede gelişmiş bir medeniyetin varlığını iddia eden antik eserler keşfetti.
Yakın Kelimeler
