willy-nilly
Pronunciation
/wˈɪlinˈɪli/
British pronunciation
/wˈɪlinˈɪli/

"willy-nilly"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

willy-nilly
01

istemeyerek istemeyerek, zorla

in a way that happens regardless of someone's wishes or control
willy-nilly definition and meaning
example
Örnekler
She was dragged willy-nilly into the argument.
O, tartışmaya istemeyerek de olsa sürüklendi.
He had to move out willy-nilly when the building was sold.
Bina satıldığında istemese de taşınmak zorunda kaldı.
02

rastgele, düşüncesizce

in a disorganized or careless manner
example
Örnekler
Papers were stacked willy-nilly across the desk.
Kağıtlar masanın üzerine rastgele yığılmıştı.
The funds were distributed willy-nilly, with no system.
Fonlar rastgele, hiçbir sistem olmadan dağıtıldı.
willy-nilly
01

kararsız, tereddütlü

showing hesitation or indecisiveness
example
Örnekler
His willy-nilly approach to commitments made him an unreliable partner.
Taahhütlere karşı kararsız yaklaşımı onu güvenilmez bir ortak yaptı.
She gave a willy-nilly response, unable to decide whether to accept the offer.
O, teklifi kabul edip etmeyeceğine karar veremeyerek rastgele bir yanıt verdi.
02

düzensiz, karmakarışık

lacking order or proper structure
example
Örnekler
The office was filled with willy-nilly piles of paper and half-finished reports.
Ofis, rastgele yığılmış kağıt yığınları ve yarısı bitmiş raporlarla doluydu.
Their willy-nilly budgeting left them with no savings at the end of the year.
Onların gelişigüzel bütçelemesi yıl sonunda hiçbir tasarruf bırakmadı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store