Shibboleth
01
özgü bir konuşma tarzı
a tradition, principle, or practice that identifies or characterizes a specific group or class
Örnekler
Wearing a suit and tie to work every day became a shibboleth of professionalism in the corporate world.
Her gün işe takım elbise ve kravat giymek, iş dünyasında profesyonelliğin bir shibboleth'i haline geldi.
The elaborate tea ceremony is considered a shibboleth of Japanese culture.
Ayrıntılı çay töreni, Japon kültürünün bir shibboleth'i olarak kabul edilir.
02
parola
a specific word or phrase used to identify or differentiate individuals
Örnekler
During wartime, soldiers often used a shibboleth to distinguish friend from foe based on their accent or pronunciation.
Savaş zamanlarında, askerler genellikle bir şifreyi, aksan veya telaffuzlarına göre dostu düşmandan ayırmak için kullanırdı.
The bouncer at the club used a shibboleth to verify that only members were allowed entry.
Kulüpteki kapıcı, yalnızca üyelerin girişine izin verildiğini doğrulamak için bir shibboleth kullandı.



























