to align
01
hizalamak, düz bir çizgiye yerleştirmek
to arrange or position things or elements in a straight line or in a coordinated manner
Transitive: to align items
Örnekler
The students were instructed to align their desks in rows for the classroom presentation.
Öğrencilerden sınıf sunumu için sıralarını sıralar halinde hizalamaları istendi.
The graphic designer used guidelines to align text and images on the poster for a polished appearance.
Grafik tasarımcı, şık bir görünüm için posterdeki metin ve görselleri hizalamak için kılavuzlar kullandı.
02
uyum sağlamak
to agree with a group, idea, person, or organization and support it
Intransitive: to align with sb/sth
Transitive: to align actions or beliefs with sb/sth | to align oneself with sb/sth
Örnekler
The senator decided to align herself with the bipartisan coalition to push forward the new environmental legislation.
Senatör, yeni çevre mevzuatını ilerletmek için iki partili koalisyonla hizalanmaya karar verdi.
As a company, we strive to align our values with those of our customers to ensure mutual understanding and satisfaction.
Bir şirket olarak, karşılıklı anlayış ve memnuniyeti sağlamak için değerlerimizi müşterilerimizinkilerle hizalamaya çalışıyoruz.
03
hizalamak, düzenlemek
to be arranged so that things are in the correct position or properly arranged relative to each other
Intransitive
Örnekler
The planets align every few years, creating a spectacular view in the sky.
Gezegenler her birkaç yılda bir hizalanır, gökyüzünde muhteşem bir manzara oluşturur.
The stars aligned perfectly, creating a rare celestial event.
Yıldızlar mükemmel bir şekilde hizalandı, nadir bir göksel olay yarattı.
04
hizalamak, uyumlu hale getirmek
to arrange or organize something in a consistent, systematic way, often with a particular purpose or goal in mind
Transitive: to align sth
Örnekler
The two departments aligned their work processes to improve efficiency and communication.
İki departman, verimliliği ve iletişimi artırmak için çalışma süreçlerini hizaladı.
The organization aligned its resources to prioritize the most urgent needs.
Organizasyon, en acil ihtiyaçlara öncelik vermek için kaynaklarını hizaladı.
Leksikal Ağaç
aligned
aligning
alignment
align



























