backseat driver
/bˈæksiːt dɹˈaɪvɚ/
/bˈaksiːt dɹˈaɪvə/
Backseat driver
01
gereksiz tavsiyelerde bulunan kimse
a person who insists on giving advice about something even though they are not forced to do so
Idiom
Örnekler
As I was working on the project, my colleague kept being a backseat driver, constantly telling me how to do my job despite not having the same expertise or experience.
Proje üzerinde çalışırken, meslektaşım sürekli bir arka koltuk sürücüsü gibi davranıyor, aynı uzmanlık veya deneyime sahip olmamasına rağmen işimi nasıl yapacağımı söylüyordu.
During the meeting, John kept offering suggestions and critiques to the presenter, acting like a backseat driver even though he was n't directly involved in the project.
Toplantı sırasında John, sunum yapan kişiye sürekli öneriler ve eleştiriler sunarak, projeye doğrudan dahil olmamasına rağmen bir arka koltuk sürücüsü gibi davrandı.
02
arka koltuk şoförü, istenmeyen tavsiyeler veren yolcu
someone who gives unwanted advice to the driver while they are driving
Örnekler
Sarah kept acting like a backseat driver, telling me how to drive even though I knew the route better.
Sarah, rotayı daha iyi bilmeme rağmen, bana nasıl sürüş yapılacağını söyleyerek arka koltuk sürücüsü gibi davranmaya devam etti.
He was such a backseat driver, constantly pointing out every turn I made.
O kadar arka koltuk sürücüsüydü ki, yaptığım her dönüşü sürekli işaret ediyordu.
