to curdle
01
kesmek, pıhtılaştırmak
turn into curds
02
pıhtılaşmak
to cause or undergo the separation of a liquid, often milk, into solid curds
Örnekler
Adding lemon juice to warm milk will curdle it, resulting in the formation of cheese curds.
Ilık süte limon suyu eklemek onu pıhtılaştırır, bu da peynir pıhtısı oluşumuna yol açar.
Be careful not to let the soup boil vigorously, as it may curdle due to the high heat.
Çorbanın şiddetli bir şekilde kaynamasına izin vermemeye dikkat edin, çünkü yüksek ısı nedeniyle kesilebilir.
Örnekler
The milk will curdle if it ’s left out of the fridge for too long.
Süt, buzdolabının dışında çok uzun süre bırakılırsa kesilir.
The cream began to curdle when it was heated too quickly.
Krema çok hızlı ısıtıldığında kesilmeye başladı.
Leksikal Ağaç
curdled
curdling
curdle



























