civil
01
kibar, medeni
not rude; marked by satisfactory (or especially minimal) adherence to social usages and sufficient but not noteworthy consideration for others
02
kamu
related to the citizens of a country
Örnekler
Civil rights movements advocate for equality and justice for all citizens.
Medeni haklar hareketleri, tüm vatandaşlar için eşitlik ve adalet savunuculuğu yapar.
The civil war tore the country apart, causing immense suffering.
İç savaş ülkeyi parçaladı ve büyük acılara neden oldu.
03
sivil
involving ordinary people who are not part of the armed forces
Örnekler
The civil infrastructure of the city was heavily damaged during the siege.
Şehrin sivil altyapısı kuşatma sırasında ağır hasar gördü.
Civil witnesses can provide crucial testimonies about the events that unfolded during the conflict.
Sivil tanıklar, çatışma sırasında yaşanan olaylar hakkında çok önemli ifadeler verebilir.
04
sivil, medeni
(of divisions of time) legally recognized in ordinary affairs of life
05
sivil, medeni
connected to the government or public life, rather than religion or the military
Örnekler
The government is working to strengthen civil institutions.
Hükümet, sivil kurumları güçlendirmek için çalışıyor.
Civil unions offer legal recognition to same-sex couples.
Sivil birliktelikler, aynı cinsiyetten çiftlere yasal tanınma sağlar.
06
sivil, medeni
of or in a condition of social order
Leksikal Ağaç
civility
civilize
civilly
civil
