lofty
01
yüce
(of a mountain, building, etc.) very tall and outstanding
Örnekler
The climbers reached the summit of the lofty mountain after days of trekking.
Dağcılar, günlerce süren yürüyüşün ardından yüksek dağın zirvesine ulaştı.
The castle stood on a lofty hill, offering strategic advantages in times of war.
Kale, savaş zamanlarında stratejik avantajlar sunan yüksek bir tepe üzerinde duruyordu.
Örnekler
The judge 's lofty demeanor commanded respect and attention in the courtroom.
Yargıcın yüce tavrı, mahkeme salonunda saygı ve dikkat çekiyordu.
Her lofty ideals inspired many to join the movement for social justice.
Onun yüce idealleri, birçok kişiyi sosyal adalet hareketine katılmaya teşvik etti.
03
yüce, ulvi
intellectually elevated and not easily understood or accessible by the general public
Örnekler
The professor 's lofty theories on quantum mechanics were challenging for most students to grasp.
Profesörün kuantum mekaniği üzerine yüksek teorileri, çoğu öğrenci için kavraması zordu.
Her lofty discourse on ancient philosophy left many listeners feeling bewildered and intrigued.
Antik felsefe hakkındaki yüksek perdeden konuşması, birçok dinleyiciyi şaşkın ve meraklı hissettirdi.
04
kibirli, küstah
exhibiting arrogance and a detached, superior attitude
Örnekler
His lofty attitude made it difficult for others to approach him.
Onun kibirli tavrı, başkalarının ona yaklaşmasını zorlaştırdı.
She responded to the criticism with a lofty indifference that irritated everyone.
O, herkesi rahatsız eden kibirli bir kayıtsızlıkla eleştirilere yanıt verdi.
Örnekler
The executive 's lofty position afforded him many privileges.
Yöneticinin yüksek konumu ona birçok ayrıcalık sağladı.
She mingled effortlessly with the lofty figures at the gala.
O, galadaki yüksek statülü kişilerle zahmetsizce kaynaştı.
Örnekler
The lofty flannel sheets were incredibly soft yet maintained their shape and thickness even after multiple washes.
Yüksek flanel çarşaflar inanılmaz derecede yumuşaktı ve birden fazla yıkamadan sonra bile şekillerini ve kalınlıklarını korudular.
She preferred using lofty cotton for her quilting projects because it added a comfortable, cushioned layer to the finished product.
Dikiş projeleri için kabarık pamuk kullanmayı tercih etti çünkü bitmiş ürüne rahat, yastıklı bir katman ekliyordu.



























