conceited
con
kən
ken
cei
ˈsi:
si
ted
tɪd
tid
British pronunciation
/kənˈsiːtɪd/

"conceited"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

conceited
01

kendini beğenmiş

taking excessive pride in oneself
conceited definition and meaning
example
Örnekler
His conceited attitude made it difficult for others to warm up to him.
Onun kibirli tavrı, diğerlerinin ona ısınmasını zorlaştırdı.
The conceited model could n't stop admiring herself in the mirror.
Kibirli model, aynada kendine hayran olmaktan kendini alamadı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store