sky-high
01
çok yüksek, çok yüksek bir seviyeye
to a very high level
02
şatafatlı bir şekilde, coşkulu bir şekilde
in a lavish or enthusiastic manner
03
tamamen yok edilmiş, parçalara ayrılmış
(with verb `to blow') destroyed completely; blown apart or to pieces
sky-high
01
gökyüzü kadar yüksek, son derece yüksek
extremely tall or elevated
Örnekler
The sky-high ceilings in the grand hall made the space feel open and majestic.
Büyük salondaki gökdelen tavanlar, alanı açık ve görkemli hissettirdi.
The tower's sky-high design made it a prominent landmark visible from miles away.
Kulenin gökyüzüne uzanan tasarımı, onu kilometrelerce uzaktan görülebilen önemli bir yer işareti haline getirdi.



























