Idiom
01
deyim
a group of words or a phrase that has a meaning different from the literal interpretation of its individual words, often specific to a particular language or culture
Örnekler
The idiom ' kick the bucket' means to die, and its meaning is quite different from the literal interpretation of kicking a bucket.
'Kick the bucket' deyimi ölmek anlamına gelir ve anlamı, bir kovaya tekme atmakla ilgili gerçek anlamından oldukça farklıdır.
When someone says ' it 's raining cats and dogs, ' they 're using an idiom to describe very heavy rain, not an actual downpour of animals.
Birisi 'bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor' dediğinde, hayvanların gerçek bir yağmurunu değil, çok şiddetli bir yağmuru tanımlamak için bir deyim kullanıyor.
02
şive
a manner of speaking or writing that is characteristic of a particular person, group, or era, and that involves the use of particular words, phrases, or expressions in a distinctive way
Örnekler
The poet ’s idiom reflected the struggles of the working class during the industrial revolution.
Şairin üslubu, sanayi devrimi sırasında işçi sınıfının mücadelelerini yansıtıyordu.
Her speech was filled with the idiom of the 1960s, often quoting popular songs and slogans of the era.
Konuşması, 1960'ların deyimleriyle doluydu, sık sık dönemin popüler şarkılarını ve sloganlarını alıntılıyordu.
03
the distinctive style, technique, or expression associated with a particular artist, school, or movement
Örnekler
The painting exemplifies the idiom of the Renaissance.
His musical idiom is rooted in jazz traditions.
04
the characteristic vocabulary or usage of a particular social, regional, or professional group
Örnekler
The technical idiom of engineers can be hard for outsiders to understand.
Legal idiom often includes specialized terminology.
Leksikal Ağaç
idiomatic
idiom
