to tick off
[phrase form: tick]
01
kızdırmak, sinirlendirmek
to anger or frustrate someone by one's actions or behaviors
Dialect
American
AmericanTransitive: to tick off sb
Informal
Örnekler
His constant interruptions during the meeting really ticked off his colleagues.
Toplantı sırasındaki sürekli kesintileri gerçekten meslektaşlarını kızdırdı.
The careless remarks made by the speaker managed to tick off several audience members.
Konuşmacının dikkatsizce yaptığı yorumlar, birkaç dinleyiciyi kızdırmayı başardı.
02
azarlamak, paylamak
to tell someone they did something wrong and express one's anger or disapproval about it
Dialect
British
BritishTransitive: to tick off a person or their actions
Örnekler
The teacher ticked off the student for not finishing the assignment.
Öğretmen, ödevi bitirmediği için öğrenciyi azarladı.
She ticked off her colleague for being late to meetings.
O, toplantılara geç kaldığı için meslektaşını azarladı.
03
işaretlemek, tik atmak
to put a check mark on or near an item on a list, often to indicate completion or acknowledgment
DialectBritish
BritishTransitive: to tick off an item on a list
Örnekler
As you finish each task, tick it off on the to-do list.
Her bir görevi bitirdiğinizde, yapılacaklar listesinde işaretleyin.
Make sure to tick each item off the checklist as you complete them.
Tamamladıkça kontrol listesindeki her öğeyi işaretlediğinizden emin olun.
