excruciating
exc
ˈɪksk
iksk
ru
ru
ru
cia
ˌʃieɪ
şiey
ting
tɪng
ting
British pronunciation
/ɛkskɹˈuːʃɪˌe‍ɪtɪŋ/

"excruciating"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

excruciating
01

acı veren

causing extreme pain or discomfort
excruciating definition and meaning
example
Örnekler
The excruciating pain in his leg made every step a challenge after the accident.
Kazadan sonra bacağındaki dayanılmaz acı, her adımı bir meydan okuma haline getirdi.
The patient described the excruciating agony of a migraine that lasted for hours.
Hasta, saatler süren bir migrenin dayanılmaz acısını anlattı.
02

dayanılmaz, şiddetli

causing or involving extreme intensity
example
Örnekler
He woke up with excruciating pain in his back.
Sırtında dayanılmaz bir ağrı ile uyandı.
Her speech dragged on with excruciating awkwardness.
Konuşması dayanılmaz bir beceriksizlikle uzadı gitti.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store