inconsequential
Örnekler
The typo in the report was inconsequential and did not affect the overall message.
Rapordaki yazım hatası önemsizdi ve genel mesajı etkilemedi.
The minor spelling errors in the report were inconsequential and did not affect its overall message.
Rapordaki küçük yazım hataları önemsizdi ve genel mesajını etkilemedi.
02
mantıksız
not following something according to a rule or argument
Örnekler
His comment was inconsequential to the discussion, as it did n't address the main issue.
Yorumu, ana sorunu ele almadığı için tartışmada önemsizdi.
The conclusion seemed inconsequential, as it did n't logically follow from the evidence presented.
Sonuç önemsiz görünüyordu, çünkü sunulan kanıtlardan mantıksal olarak çıkmıyordu.
Leksikal Ağaç
inconsequential
consequential
consequent
consequ
