Inconsistency
01
uyumsuzluk
the state or quality of being irregular or unpredictable
Örnekler
His inconsistency in meeting deadlines led to frustration among his colleagues.
Son teslim tarihlerine uymadaki tutarsızlığı, meslektaşları arasında hayal kırıklığına neden oldu.
Due to the inconsistency in his behavior, people found it difficult to understand his intentions.
Davranışındaki tutarsızlık nedeniyle, insanlar onun niyetlerini anlamakta zorlandı.
02
tutarsızlık, çelişki
a specific aspect or element characterized by lack of uniformity, regularity, or harmony
Örnekler
The report highlighted several inconsistencies in the witness testimonies.
Raporda, tanık ifadelerinde birkaç tutarsızlık olduğu vurgulandı.
There was an inconsistency in the data that required further investigation.
Verilerde daha fazla araştırma gerektiren bir tutarsızlık vardı.
Leksikal Ağaç
inconsistency
consistency
consistence
consist
