immaterial
01
önemsiz
not relevant or significant to the current situation, discussion, etc.
Disapproving
Formal
Örnekler
In the grand scheme of the project, the temporary setback was deemed immaterial to the overall timeline.
Projenin genel şemasında, geçici aksaklık genel zaman çizelgesi için önemsiz olarak değerlendirildi.
The committee concluded that the discrepancy in the budget report was immaterial and did not require further investigation.
Komite, bütçe raporundaki tutarsızlığın önemsiz olduğuna ve daha fazla araştırma gerektirmediğine karar verdi.
Örnekler
The artist 's vision was immaterial, existing only in the realm of ideas before being translated into a painting.
Sanatçının vizyonu maddi olmayan bir şeydi, bir tabloya dönüştürülmeden önce sadece fikirler aleminde var oluyordu.
Concepts like love and freedom are immaterial and can not be physically touched.
Aşk ve özgürlük gibi kavramlar maddi olmayan ve fiziksel olarak dokunulamaz şeylerdir.
Leksikal Ağaç
immaterial
material
