heartily
hear
ˈhɑr
har
ti
te
ly
li
li
British pronunciation
/hˈɑːtɪli/

"heartily"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

heartily
01

içtenlikle, samimiyetle

in a friendly, sincere, or warm manner
heartily definition and meaning
example
Örnekler
She heartily welcomed the guests at the door.
O, misafirleri kapıda içtenlikle karşıladı.
They heartily congratulated him on his promotion.
Onu terfi ettiği için içtenlikle tebrik ettiler.
02

coşkuyla, enerjiyle

with enthusiasm, energy, or vigor
example
Örnekler
The team heartily cheered their captain's speech.
Takım, kaptanlarının konuşmasını coşkuyla alkışladı.
She heartily laughed at the comedian's joke.
Komedyenin şakasına içtenlikle güldü.
03

iştahla, bol bol

with a good appetite and in large amounts
example
Örnekler
After the hike, they ate heartily to regain their energy.
Yürüyüşten sonra, enerjilerini geri kazanmak için iştahla yediler.
He heartily enjoyed the homemade stew.
O, ev yapımı güveçten büyük bir iştahla zevk aldı.
04

tamamen, yürekten

completely, fully, or very
example
Örnekler
I am heartily sorry for the mistake.
Hata için yürekten üzgünüm.
She was heartily sick of the endless delays.
O, bitmek bilmeyen gecikmelerden tamamen bıkmıştı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store