thoroughly
Örnekler
She cleaned the house thoroughly before the guests arrived.
Misafirler gelmeden önce evi iyice temizledi.
The detective thoroughly investigated the crime scene, examining every clue and piece of evidence.
Dedektif, her ipucunu ve kanıt parçasını inceleyerek olay yerini kapsamlı bir şekilde araştırdı.
02
tamamen
in a manner that is very much or to a great extent
Örnekler
She thoroughly enjoyed the novel and could n't put it down until she finished the last page.
Romanı derinden beğendi ve son sayfayı bitirene kadar elinden bırakamadı.
He thoroughly appreciated the support and encouragement he received during a challenging time.
Zor bir dönemde aldığı destek ve teşviki derinden takdir etti.
Leksikal Ağaç
thoroughly
thorough
