gracefully
01
zarifçe, şık bir şekilde
in a manner that is characterized by elegance, smoothness, or a pleasing aesthetic
Örnekler
The dancer moved gracefully across the stage.
Dansçı sahne boyunca zarafetle hareket etti.
The swan glided gracefully on the surface of the lake.
Kuğu, gölün yüzeyinde zarifçe süzüldü.
02
zarafetle, nazikçe
in a way that shows maturity, courtesy, or noble restraint
Örnekler
He gracefully accepted the committee's decision.
O, komitenin kararını nazikçe kabul etti.
She gracefully stepped aside to let someone else take the role.
O, başka birinin rolü almasına izin vermek için zarifçe kenara çekildi.
Leksikal Ağaç
ungracefully
gracefully
graceful
grace



























