graceless
01
zarafetsiz
moving in an awkward or clumsy way, without smoothness or visual appeal
Örnekler
His graceless stride made running look like a struggle.
Onun graceless yürüyüşü koşmayı bir mücadele gibi gösteriyordu.
The graceless dance steps drew polite applause.
Graceless dans adımları nezaket alkışı çekti.
02
zarafetsiz, kaba
lacking refinement, tact, or elegance in social behavior or manners
Örnekler
He gave a graceless toast, stumbling over names and forgetting the punchline.
Beceriksiz bir kadeh kaldırdı, isimleri karıştırdı ve esprinin sonunu unuttu.
Her graceless attempt at small talk left long, uncomfortable silences.
Onun graceless küçük konuşma girişimi uzun, rahatsız edici sessizlikler bıraktı.
03
nezaketsiz, kaba
showing no courtesy, kindness, or willingness to be generous
Örnekler
It was graceless of him to ignore the volunteers' hard work in his speech.
Konuşmasında gönüllülerin sıkı çalışmasını görmezden gelmesi onun için graceless bir davranıştı.
She gave a graceless refusal, saying " No " without thanks or explanation.
O, teşekkür veya açıklama olmadan "Hayır" diyerek graceless bir ret verdi.
Leksikal Ağaç
gracelessly
gracelessness
graceless
grace



























