to hearten
01
cesaretlendirmek, yüreklendirmek
to provide support and encouragement
Transitive: to hearten sb
Örnekler
A kind word from a friend can hearten someone going through a tough time.
Bir arkadaştan gelen nazik bir söz, zor zamanlar geçiren birini yüreklendirebilir.
Encouragement from mentors can hearten individuals pursuing their goals or dreams.
Mentörlerden gelen teşvik, hedeflerine veya hayallerine ulaşmaya çalışan bireyleri yüreklendirebilir.
Leksikal Ağaç
dishearten
heartened
heartening
hearten
