to smooth down
[phrase form: smooth]
01
yatıştırmak, sakinleştirmek
to do or say something in order to reach a state of peace or calmness
Örnekler
After the disagreement, he made an effort to smooth down tensions in the workplace by facilitating a constructive conversation among colleagues.
Anlaşmazlıktan sonra, iş yerindeki gerginlikleri yumuşatmak için meslektaşları arasında yapıcı bir konuşma sağlayarak çaba gösterdi.
The parent gently smoothed down the child's worries about starting a new school, emphasizing the exciting opportunities ahead.
Ebeveyn, çocuğun yeni bir okula başlama konusundaki endişelerini nazikçe yatıştırdı, önlerindeki heyecan verici fırsatları vurgulayarak.
02
sakinleşmek, yatışmak
to transition from a state of agitation, stress, or excitement to a state of calmness
Örnekler
The child 's tantrum finally smoothed down after his mother gave him a hug and spoke softly to him.
Çocuğun öfke nöbeti, annesi ona sarılıp yumuşak bir şekilde konuştuktan sonra nihayet yatıştı.
After receiving the good news, her excitement smoothed down and she was able to focus on her work again.
İyi haberi aldıktan sonra, heyecanı yatıştı ve işine yeniden odaklanabildi.
03
düzleştirmek, pürüzsüz hale getirmek
to make a surface even and free from roughness by applying pressure or using a smoothing tool
Örnekler
She used a file to smooth the jagged edges down on the metal sculpture.
Metal heykelin pürüzlü kenarlarını düzleştirmek için bir eğe kullandı.
To achieve a flawless result, the craftsman smoothed down the clay sculpture before firing it in the kiln.
Kusursuz bir sonuç elde etmek için, zanaatkar kil heykeli fırınlamadan önce düzleştirdi.
04
düzleştirmek, yumuşatmak
(of a surface) to gradually become even, flat, etc.
Örnekler
As she ran her fingers over the fabric repeatedly, she felt it gradually smooth down to a soft texture.
Parmaklarını kumaşın üzerinde tekrar tekrar gezdirdikçe, yavaş yavaş yumuşayarak pürüzsüz bir dokuya ulaştığını hissetti.
After years of use, the once uneven tabletop had smoothed down to a level surface, perfect for dining.
Yıllarca kullanımdan sonra, bir zamanlar düzensiz olan masa yüzeyi, yemek yemek için mükemmel olan düz bir yüzeye düzleşmişti.
