unwieldy
01
hantal, beceriksiz
lacking ease, elegance, or coordination in movement or posture
Örnekler
The dancer 's unwieldy steps disrupted the flow of the performance.
Dansçının hantal adımları performansın akışını bozdu.
He carried the box in an unwieldy manner, stumbling with each step.
Kutuyu hantal bir şekilde taşıdı, her adımda tökezleyerek.
02
hantal
difficult to move or control because of its large size, weight, or unsusal shape
DisapprovingÖrnekler
She struggled to control the unwieldy shopping cart as it veered in different directions.
Farklı yönlere saparken hantal alışveriş arabasını kontrol etmekte zorlandı.
They opted for a smaller, more maneuverable vehicle to replace their unwieldy SUV.
Hantal SUV'lerinin yerine daha küçük ve daha manevra kabiliyetli bir araç seçtiler.
03
hantal, kullanması zor
difficult to manage or operate effectively due to its complexity or cumbersome nature
DisapprovingÖrnekler
The company 's unwieldy filing system made it difficult to find important documents quickly.
Şirketin hantal dosyalama sistemi, önemli belgeleri hızlı bir şekilde bulmayı zorlaştırıyordu.
Due to its unwieldy design, the new software slowed down the entire workflow.
Hantal tasarımı nedeniyle, yeni yazılım tüm iş akışını yavaşlattı.
Leksikal Ağaç
unwieldiness
unwieldy
wieldy
wield
