shiny
Örnekler
The newly waxed floors were shiny and smooth to the touch.
Yeni cilalanmış zeminler dokunulduğunda parlak ve pürüzsüzdü.
Her hair was shiny and lustrous after using a conditioning treatment.
Saçları, bir bakım tedavisi kullandıktan sonra parlak ve canlıydı.
Örnekler
The shiny morning filled the room with warm sunlight.
Parlak sabah, odayı sıcak güneş ışığıyla doldurdu.
The shiny day made everything in the garden look more vibrant and alive.
Parlak gün, bahçedeki her şeyin daha canlı ve hareketli görünmesini sağladı.
Leksikal Ağaç
shininess
shiny
shine



























