gleaming
glea
ˈgli
gli
ming
mɪng
ming
British pronunciation
/ɡlˈiːmɪŋ/

"gleaming"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

gleaming
01

parıltılı

shining or reflecting light in a bright way
gleaming definition and meaning
example
Örnekler
The gleaming sun reflected off the surface of the lake, creating a dazzling glare.
Parlayan güneş, gölün yüzeyinden yansıyarak göz kamaştırıcı bir parıltı oluşturdu.
She wore a gleaming silver necklace that caught the sunlight.
Güneş ışığını yakalayan parıldayan gümüş bir kolye taktı.
Gleaming
01

bir parıltı, bir ışık hüzmesi

a flash or beam of light, often reflecting brightly or catching the eye
example
Örnekler
A gleaming of sunlight broke through the clouds, illuminating the landscape.
Bulutların arasından bir parıltı güneş ışığı sızdı, manzarayı aydınlattı.
The knight ’s armor gave off a gleaming in the morning sun.
Şövalyenin zırhı sabah güneşinde bir parıltı yayıyordu.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store