glimmering
gli
ˈglɪ
gli
mme
ring
rɪng
ring
British pronunciation
/ɡlˈɪməɹɪŋ/

"glimmering"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

glimmering
01

parıldayan, ışıldayan

emitting a faint or wavering light
glimmering definition and meaning
example
Örnekler
The glimmering fireflies danced among the trees, casting a magical glow.
Pırıldayan ateş böcekleri ağaçların arasında dans etti, büyülü bir ışık yaydı.
She followed the glimmering trail of light through the dark forest.
O, karanlık ormanda parıldayan ışık izini takip etti.
Glimmering
01

parıltı, ışıltı

a faint or wavering light
example
Örnekler
The glimmering of the fireflies in the garden created a magical atmosphere.
Bahçedeki ateş böceklerinin parıltısı büyülü bir atmosfer yarattı.
She caught a glimmering in the distance, hinting at the arrival of dawn.
Uzakta bir parıltı yakaladı, şafağın gelişine işaret ediyordu.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store