twinkling
twin
ˈtwɪn
tvin
k
ke
ling
lɪng
ling
British pronunciation
/twˈɪŋklɪŋ/

"twinkling"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

Twinkling
01

göz kırpma, an

a moment so brief it seems to happen almost instantly
example
Örnekler
She was out the door in a twinkling, eager to start her vacation.
Tatiline başlamak için sabırsızlanıyordu, bir göz açıp kapayıncaya kadar kapıdan çıkmıştı.
The fireworks disappeared in a twinkling after lighting up the night sky.
Havai fişekler gece gökyüzünü aydınlattıktan sonra bir göz açıp kapayıncaya kadar kayboldular.
twinkling
01

parıldayan, yanıp sönen

emitting a series of small, bright flashes of light
example
Örnekler
The twinkling stars filled the night sky, creating a breathtaking view.
Pırıldayan yıldızlar gece gökyüzünü doldurdu, nefes kesici bir manzara yarattı.
She loved the twinkling lights on the Christmas tree that added a festive charm to the room.
Odaya festival havası katan Noel ağacındaki parıldayan ışıkları sevdi.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store