Twinkling
Örnekler
She was out the door in a twinkling, eager to start her vacation.
Tatiline başlamak için sabırsızlanıyordu, bir göz açıp kapayıncaya kadar kapıdan çıkmıştı.
The fireworks disappeared in a twinkling after lighting up the night sky.
Havai fişekler gece gökyüzünü aydınlattıktan sonra bir göz açıp kapayıncaya kadar kayboldular.
twinkling
01
parıldayan, yanıp sönen
emitting a series of small, bright flashes of light
Örnekler
The twinkling stars filled the night sky, creating a breathtaking view.
Pırıldayan yıldızlar gece gökyüzünü doldurdu, nefes kesici bir manzara yarattı.
She loved the twinkling lights on the Christmas tree that added a festive charm to the room.
Odaya festival havası katan Noel ağacındaki parıldayan ışıkları sevdi.



























