to insulate
01
yalıtmak, korumak
to protect or shield from cold, heat, sound, or electricity by surrounding with a material that prevents the transfer of energy
Transitive: to insulate sth
Örnekler
The homeowners decided to insulate their attic to keep the house warm in winter.
Ev sahipleri, kışın evi sıcak tutmak için çatılarını yalıtmaya karar verdiler.
To improve energy efficiency, the builder recommended insulating the walls with a thermal material.
Enerji verimliliğini artırmak için, inşaatçı duvarları termal bir malzeme ile yalıtmak önerdi.
02
ayrı tutmak
to create a barrier or division between entities or systems
Transitive: to insulate sth | to insulate sth from harmful impacts
Örnekler
The plastic casing insulates the electrical wires, preventing them from coming into contact with other materials.
Plastik kasa, elektrik tellerini yalıtır ve diğer malzemelerle temas etmelerini önler.
The protective gear insulated the workers from harmful chemicals during the experiment.
Koruyucu ekipman, işçileri deney sırasında zararlı kimyasallardan yalıttı.
03
yalıtmak, korumak
to shield someone or something from external factors, pressures, or influences
Transitive: to insulate sb/sth from an influence
Örnekler
The company took measures to insulate its research team from market pressures to ensure unbiased results.
Şirket, tarafsız sonuçlar sağlamak için araştırma ekibini piyasa baskılarından izole etmek için önlemler aldı.
Parents often try to insulate their children from negative influences, such as violent media or harmful peer pressure.
Ebeveynler, çocuklarını şiddet içeren medya veya zararlı akran baskısı gibi olumsuz etkilerden korumaya çalışırlar.
Leksikal Ağaç
insulated
insulation
insulator
insulate
insul
