insular
01
dar görüşlü, sınırlı
having a limited perspective or outlook, often isolated and closed off from new ideas or influences
Örnekler
The insular community was resistant to outside influences, preferring to maintain its traditional ways.
Dar görüşlü topluluk, dış etkilere direnç gösterdi ve geleneksel yollarını korumayı tercih etti.
His insular worldview prevented him from considering alternative perspectives or ideas.
Onun dar görüşlü dünya görüşü, alternatif bakış açılarını veya fikirleri düşünmesini engelledi.
02
adaya ait
physically situated on or resembling an island
Örnekler
The insular climate of the archipelago supports unique wildlife.
Takımadanın ada iklimi benzersiz yaban hayatını destekler.
The community 's insular geography made trade difficult.
Topluluğun ada benzeri coğrafyası ticareti zorlaştırdı.



























