glistening
Örnekler
The glistening dew on the grass sparkled in the morning sunlight.
Çimlerin üzerindeki parıldayan çiy, sabah güneşinde parlıyordu.
Her eyes were glistening with tears of joy as she listened to the speech.
Konuşmayı dinlerken gözleri sevinç gözyaşlarıyla parıldıyordu.
Leksikal Ağaç
glistening
glisten



























