forlorn
Örnekler
The abandoned puppy looked forlorn, waiting by the roadside for its owner to return.
Terk edilmiş yavru köpek, sahibinin geri dönmesini beklerken yol kenarında umutsuz görünüyordu.
She felt forlorn after her friends canceled their plans at the last minute.
Örnekler
His forlorn attempt to fix the old car ended in failure.
Eski arabayı tamir etme umutsuz girişimi başarısızlıkla sonuçlandı.
The team 's forlorn efforts to win the championship were dashed in the final game.
Takımın şampiyonluğu kazanma konusundaki umutsuz çabaları son maçta boşa çıktı.
Örnekler
The forlorn town square was silent and empty.
Terkedilmiş kasaba meydanı sessiz ve boştu.
The forlorn cabin had fallen into disrepair.
Terk edilmiş kulübe harabeye dönmüştü.
Leksikal Ağaç
forlornly
forlornness
forlorn
