dazzling
da
ˈdæ
de
zz
ze
ling
lɪng
ling
British pronunciation
/dˈæzlɪŋ/

"dazzling"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

dazzling
01

göz kamaştırıcı, parlak

shining brightly with intense light
dazzling definition and meaning
example
Örnekler
The dazzling sun reflected off the surface of the water, creating a mesmerizing glare.
Göz kamaştırıcı güneş, suyun yüzeyinden yansıyarak büyüleyici bir parıltı yarattı.
She wore a dazzling diamond necklace that sparkled in the sunlight.
Güneş ışığında parlayan göz kamaştırıcı bir elmas kolye takıyordu.
02

göz kamaştırıcı, etkileyici

extremely impressive or stunning
ApprovingApproving
example
Örnekler
Her dazzling performance on the stage left the audience in awe, applauding the singer's vocal prowess.
Sahnede göz kamaştırıcı performansı, izleyicileri hayran bıraktı ve şarkıcının vokal ustalığını alkışladı.
The artist created a dazzling piece of abstract art, using bold colors and intricate patterns to captivate viewers.
Sanatçı, izleyicileri büyülemek için cesur renkler ve karmaşık desenler kullanarak göz kamaştırıcı bir soyut sanat eseri yarattı.

Leksikal Ağaç

dazzlingly
dazzling
dazzle
App
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store