extraordinary
01
fevkalade
remarkable or very unusual, often in a positive way
Örnekler
The chef 's culinary skills were extraordinary, creating dishes that delighted the palate.
Şefin mutfak becerileri olağanüstü idi, damak zevkini memnun eden yemekler yaratıyordu.
The artist 's extraordinary talent allowed them to create breathtaking works of art.
Sanatçının olağanüstü yeteneği, nefes kesici sanat eserleri yaratmasını sağladı.
02
olağanüstü, sıra dışı
much greater than usual
03
olağanüstü
(of an official) serving an unusual or special function in addition to those of the regular officials
Leksikal Ağaç
extraordinarily
extraordinariness
extraordinary
extraordinar



























