to adapt
01
uyarlamak, adaptasyon yapmak
to change something in a way that suits a new purpose or situation better
Transitive: to adapt sth
Örnekler
The company had to adapt its marketing strategy to reach a global audience.
Şirket, küresel bir kitleye ulaşmak için pazarlama stratejisini uydurmak zorunda kaldı.
Animals in the wild often adapt their behavior to survive in different environments.
Vahşi doğadaki hayvanlar, farklı ortamlarda hayatta kalmak için genellikle davranışlarını adapte ederler.
02
uyarlamak
to change a book or play in a way that can be made into a movie, TV series, etc.
Transitive: to adapt a book or play
Örnekler
The screenwriter adapted the bestselling novel into a screenplay.
Senarist, çok satan romanı bir senaryoya uyarladı.
The director worked closely with the playwright to adapt the stage production for television.
Yönetmen, sahne prodüksiyonunu televizyona uyarlamak için oyun yazarıyla yakın bir şekilde çalıştı.
03
uyum sağlamak
to adjust oneself to fit into a new environment or situation
Transitive: to adapt oneself to sth
Intransitive: to adapt to sth
Örnekler
After moving abroad, he had to quickly adapt to the local culture.
Yurtdışına taşındıktan sonra, yerel kültüre hızla uyum sağlamak zorunda kaldı.
She has adapted herself to the demands of college life quite well.
O, üniversite hayatının taleplerine oldukça iyi uyum sağladı.
Leksikal Ağaç
adaptable
adaptation
adaptative
adapt
