unbelievable
un
ˌʌn
an
be
be
lie
ˈli
li
va
ve
ble
bəl
bel
British pronunciation
/ʌnbɪlˈiːvəbə‍l/

"unbelievable"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

unbelievable
01

inanılmaz, akıl almaz

difficult to be believed
unbelievable definition and meaning
example
Örnekler
Her excuse for missing the meeting sounded unbelievable and far-fetched.
Toplantıyı kaçırması için verdiği bahane inanılmaz ve abartılı geliyordu.
The idea of traveling to Mars once seemed unbelievable, but now it ’s becoming a reality.
Mars'a seyahat etme fikri bir zamanlar inanılmaz görünüyordu, ama şimdi bir gerçek haline geliyor.
02

inanılmaz, akıl almaz

so extreme or unexpected that it's hard to accept as true
unbelievable definition and meaning
example
Örnekler
The unbelievable price of the item was both insane and outrageous.
Ürünün inanılmaz fiyatı hem delice hem de çılgıncaydı.
His unbelievable claim about seeing aliens sounded insane and outrageous.
Uzaylıları gördüğüne dair inanılmaz iddiası delice ve şok edici geliyordu.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store