outrageous
Örnekler
The outrageous behavior of the celebrity sparked controversy among the public.
Ünlünün skandal davranışı halk arasında tartışma yarattı.
His outrageous outfit drew stares from passersby on the street.
Onun şaşırtıcı kıyafeti sokaktaki yayaların bakışlarını çekti.
02
çılgınca, aşırı
extremely unreasonable or excessive
Örnekler
The outrageous price of the concert tickets left many fans unable to attend.
Konser biletlerinin aşırı fiyatı birçok hayranın katılamamasına neden oldu.
The outrageous demands of the client made the project nearly impossible to complete on time.
Müşterinin aşırı talepleri, projenin zamanında tamamlanmasını neredeyse imkansız hale getirdi.
Leksikal Ağaç
outrageously
outrageousness
outrageous
outrage
out
rage
