improbable
im
ˌɪm
im
pro
ˈprɑ
pra
ba
be
ble
bəl
bel
British pronunciation
/ɪmpɹˈɒbəbə‍l/

"improbable"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

improbable
01

olasılıksız, düşük olasılıklı

having a low chance of occurring
improbable definition and meaning
example
Örnekler
It 's improbable that he will win the race, given his recent injury.
Son yaralanması göz önüne alındığında, yarışı kazanması olası değil.
It 's improbable that the stock prices will double overnight; such fluctuations are rare.
Hisse fiyatlarının bir gecede ikiye katlanması olası değil; bu tür dalgalanmalar nadirdir.
02

olasılıksız, inanılmaz

having such a low likelihood that it is difficult to believe
example
Örnekler
Her story about meeting a celebrity on a deserted island sounded improbable.
Issız bir adada bir ünlüyle tanıştığına dair hikayesi inanılmaz geliyordu.
His improbable claim of discovering a hidden treasure in his backyard was met with skepticism.
Arka bahçesinde gizli bir hazine keşfettiği yönündeki olasılıksız iddiası şüpheyle karşılandı.
03

inanılmaz, imkansız

too improbable to admit of belief
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store