impromptu
imp
ˌɪmp
imp
romp
rɑmp
ramp
tu
tu
tu
British pronunciation
/ɪmpɹˈɒmptuː/

"impromptu"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

Impromptu
01

doğaçlama konuşma, anlık yorum

a spontaneous speech or comment delivered without preparation
example
Örnekler
He delivered an impromptu toast at the wedding.
Düğünde doğaçlama bir kadeh kaldırdı.
Her impromptu comment sparked laughter across the room.
Onun doğaçlama yorumu odada kahkahalara yol açtı.
02

a short musical piece that sounds spontaneous, as if composed or performed on the spot

example
Örnekler
The pianist played a Chopin impromptu with delicate flair.
Piyanist, Chopin'den bir impromptu'yu zarif bir tarzla çaldı.
She composed a haunting impromptu during rehearsal.
O, prova sırasında etkileyici bir doğaçlama besteledi.
impromptu
01

doğaçlama

done spontaneously or without prior preparation
example
Örnekler
She delivered an impromptu speech at the conference, impressing everyone with her ability to speak off the cuff.
Konferansta doğaçlama bir konuşma yaptı ve hazırlıksız konuşma yeteneğiyle herkesi etkiledi.
The impromptu dance party erupted in the middle of the street, drawing curious onlookers from nearby cafes.
Sokak ortasında patlak veren anlık dans partisi, yakındaki kafelerden meraklı izleyicileri çekti.
impromptu
01

doğaçlama şeklinde

without prior planning or preparation
example
Örnekler
She sang impromptu during the gathering, surprising everyone with her talent.
Toplantı sırasında doğaçlama şarkı söyledi, yeteneğiyle herkesi şaşırttı.
The comedian delivered jokes impromptu, reacting to the audience's reactions.
Komedyen, seyircinin tepkilerine tepki vererek doğaçlama şakalar yaptı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store