severely
01
ciddi bir şekilde
to a harsh, serious, or excessively intense degree
Örnekler
Their business was severely damaged by the storm.
İşletmeleri fırtına tarafından ağır şekilde hasar gördü.
He was severely burned in the explosion.
Patlamada ağır şekilde yandı.
Örnekler
The students were severely punished for cheating.
Öğrenciler kopya çekmekten dolayı ağır bir şekilde cezalandırıldı.
He was severely criticized for his handling of the crisis.
Kriz yönetimi nedeniyle ağır eleştirildi.
Örnekler
Her dress was severely tailored.
Elbisesi ağırbaşlı bir şekilde dikilmişti.
The room was severely furnished, with bare walls and a single chair.
Oda, çıplak duvarlar ve tek bir sandalye ile ağır bir şekilde döşenmişti.
Leksikal Ağaç
severely
severe
