lonesome
lone
ˈloʊn
lon
some
sʌm
sam
British pronunciation
/lˈə‍ʊnsʌm/

"lonesome"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

lonesome
01

yalnız

unhappy because of loneliness
example
Örnekler
He felt lonesome after moving to a new city where he did n’t know anyone.
Kimseyi tanımadığı yeni bir şehre taşındıktan sonra kendini yalnız hissetti.
Despite being surrounded by people, she could n’t shake her lonesome feelings.
İnsanlarla çevrili olmasına rağmen, yalnızlık duygularını üzerinden atamadı.
02

yalnız, tek başına

being the only one; single and isolated from others
03

yalnız, ıssız

(of a place) isolated, remote, and rarely visited by people
example
Örnekler
The lonesome cabin sat deep in the woods, far from any nearby towns or roads.
Issız kulübe, ormanın derinliklerinde, yakındaki kasaba veya yollardan uzakta duruyordu.
He wandered down a lonesome dirt path that had n’t seen footsteps in years.
Yıllardır ayak izi görmemiş ıssız bir toprak patikada dolaştı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store