enormous
Örnekler
The enormous elephant towered over the other animals at the zoo.
Devasa fil, hayvanat bahçesindeki diğer hayvanların üzerinde yükseliyordu.
They built an enormous skyscraper in the center of the city.
Şehrin merkezinde devasa bir gökdelen inşa ettiler.
Örnekler
She felt an enormous sense of accomplishment after completing the marathon.
Maratonu tamamladıktan sonra muazzam bir başarı duygusu hissetti.
The debate sparked an enormous interest in environmental issues among the students.
Tartışma, öğrenciler arasında çevre sorunlarına karşı büyük bir ilgi uyandırdı.
Leksikal Ağaç
enormously
enormousness
enormous
enorm
