Ara
Enormity
01
kötülük
the quality of being shockingly bad or morally wrong
Example
The novel revealed the enormity of the corruption within the system.
Roman, sistem içindeki yolsuzluğun büyüklüğünü ortaya koydu.
World leaders condemned the enormity of the terrorist act.
Dünya liderleri terörist eylemin aşırılığını kınadı.
02
aşırılık, korkunçluk
an act of extreme wickedness
03
kötülük, ahlaksızlık
the quality of extreme wickedness
04
irilik
the great scale or magnitude of something
Example
The city was devastated by the enormity of the natural disaster.
Şehir, doğal felaketin büyüklüğünden harabe oldu.
They were unprepared for the enormity of the responsibilities that came with leadership.
Liderlikle birlikte gelen sorumlulukların büyüklüğüne hazırlıksızdılar.
Yakın Kelimeler
