drained
drained
dreɪnd
dreynd
British pronunciation
/dɹˈe‍ɪnd/

"drained"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

drained
01

tükenmiş, bitkin

depleted of physical or emotional energy
drained definition and meaning
example
Örnekler
After the marathon, she felt completely drained, both physically and mentally.
Maratondan sonra, hem fiziksel hem de zihinsel olarak tamamen bitkin hissetti.
The emotionally charged conversation left him emotionally drained and in need of solitude.
Duygusal olarak yüklü konuşma onu duygusal olarak tükenmiş ve yalnızlığa ihtiyaç duyar halde bıraktı.
02

bitmiş, tükenmiş

(of a battery, device, or electric source) having lost its electrical energy or charge
drained definition and meaning
example
Örnekler
The flashlight would n't turn on because the batteries were completely drained.
El feneri açılmadı çünkü piller tamamen bitmişti.
My phone was drained after hours of video streaming.
Telefonum saatlerce video akışından sonra tükenmişti.
03

tükenmiş, boşalmış

depleted to the point of emptiness
example
Örnekler
The drained reservoir exposed cracked mud under the summer sun.
Boşaltılmış rezervuar, yaz güneşinin altında çatlamış çamuru ortaya çıkardı.
A drained workforce moved sluggishly after the holiday rush.
Tatil telaşının ardından tükenmiş bir iş gücü ağır hareket ediyordu.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store