dawdle
da
ˈdɔ
do
wdle
ədl
edl
British pronunciation
/dˈɔːdə‍l/

"dawdle"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

to dawdle
01

oyalanmak, aylaklık etmek

to waste time when one should be acting with purpose
example
Örnekler
He dawdled in the kitchen long after breakfast was over.
O, kahvaltı bittikten çok sonra mutfakta oyalanıp durdu.
The children dawdled on their way to school.
Çocuklar okula giderken oyalanıyorlardı.
02

oyalanmak, ağırdan almak

to walk slowly and without energy
example
Örnekler
He dawdled down the hallway, dragging his feet.
O, koridorda oyalanarak yürüdü, ayaklarını sürüyerek.
She dawdled through the market, barely glancing at the stalls.
O, pazarlarda oyalanarak yürüdü, tezgâhlara zar zor göz atarak.
03

oyalanmak, vakit öldürmek

to waste time on something in a slow, ineffective, or unproductive way
example
Örnekler
She dawdled the afternoon away on unfinished sketches.
O, bitmemiş eskizler üzerinde öğleden sonrayı oyaladı.
He dawdled his time on pointless tasks.
O, anlamsız görevlerde vakit öldürdü.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store